Hayatımızda öyle anlar olur ki, önemli kararlar vermemiz gerekir, değil mi? Evlilik, iş değişikliği, taşınma gibi dönüm noktalarında doğru adımı atmak isteriz. Peki, kalbimiz ve aklımız arasında bocalarken, içimizdeki o şüphe bulutunu nasıl dağıtabiliriz? İşte tam bu noktada, manevi bir rehber, belki de bir pusula ararız. Belki de bize doğru yolu gösterecek bir işaret. Yüzyıllardır, İslam geleneğinde bu arayışın cevabı, kalplere huzur veren bir uygulama ile karşılanmış: İstihare. Peki, İstihare Nedir? Sadece bir dua mıdır, yoksa rüyalarda beliren bir işaret mi? Gelin, bu yazıda istiharenin ne olduğunu, nasıl yapıldığını ve hayatımıza nasıl ışık tutabileceğini birlikte keşfedelim. Bu konuyu derinlemesine inceleyip, istiharenin gizemli dünyasına bir yolculuk yapalım, ne dersiniz? Öyle bir yolculuk ki, belki de hayatınızın akışını değiştirecek.
İstiharenin Anlamı ve Kapsamı
İstihare, kelime anlamı olarak “hayırlı olanı istemek” demek. Yani, bir konuda karar vermeden önce Allah’a danışmak, O’ndan hayırlısını dilemek ve doğru yolu göstermesini istemek anlamına geliyor. Bu, sadece bir dua değil, aynı zamanda bir teslimiyet göstergesi. “Allah’ım, ben bu konuda acizim, senin sonsuz ilmine ve kudretine sığınıyorum. Bana en hayırlı olanı göster” demek gibi bir şey. Şahsen ben, önemli kararlar vermeden önce istihareye yatmayı tercih edenlerdenim. Geçen yıl, bir iş teklifi almıştım ve çok kararsız kalmıştım. Mevcut işimden memnundum, ama yeni teklif de cazip görünüyordu. Günlerce düşündüm, tarttım, ama bir türlü karar veremedim. Sonunda istihareye yatmaya karar verdim. O gece, rüyamda kendimi yemyeşil bir bahçede gördüm. O kadar huzurlu ve mutluydum ki! Uyandığımda, içimde garip bir ferahlık vardı. Sanki doğru kararı vermişim gibi hissediyordum. Sonra düşündüm ki, belki de o yeşil bahçe, huzurun ve mutluluğun simgesiydi. Ve ben de yeni iş teklifini kabul ettim. İyikide etmişim.
İstihare, Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed (s.a.v.) tarafından tavsiye edilen bir uygulama. Bir hadiste, “Biriniz bir işi yapmaya niyetlendiği zaman, farz namazın dışında iki rekat namaz kılsın ve istihare duasını okusun” buyuruyor. Bu da gösteriyor ki, istihare sadece bir gelenek değil, aynı zamanda sünnet olan bir ibadet. Yani, Peygamberimizin izinden gitmek, onun tavsiyelerine uymak isteyenler için güzel bir yol. İstihareyi sadece büyük kararlarda değil, günlük hayatımızdaki daha küçük konularda da yapabiliriz. Mesela, bir yolculuğa çıkmadan önce, bir alışveriş yapmadan önce, hatta bir kitap okumaya başlamadan önce bile istihare yapabiliriz. Buradaki amaç, her işimizde Allah’ın rızasını aramak, O’nun yardımını istemek. Hani derler ya, “Her işte bir hayır vardır.” İşte istihare de bu hayrı bulmamıza yardımcı oluyor belki de. Kim bilir?
İstihare, bir nevi manevi bir danışmanlık hizmeti gibi düşünülebilir. Nasıl ki bir konuda uzman birine danışıyorsak, istihare ile de kainatın yaratıcısına, her şeyin en iyisini bilene danışmış oluyoruz. Bu, insana garip bir güven ve huzur veriyor. Sanki yalnız değilsiniz, arkanızda sizi destekleyen, size yol gösteren bir güç var gibi hissediyorsunuz. Bu hissi yaşamak bile istihare yapmaya değer bence. Elbette, istihare yapmak her zaman somut bir işaret alacağımız anlamına gelmiyor. Bazen sadece içimize bir ferahlık gelir, bazen de hiçbir şey hissetmeyiz. Ama yine de, Allah’a danışmanın verdiği o manevi rahatlık paha biçilemez. Bir arkadaşım vardı, evlilik kararı arifesindeydi. Çok sevdiği birisi ile evlenmeyi düşünüyordu fakat aklında bazı şüpheler vardı. Günlerce istihareye yattı ve en sonunda kalbi ona evlenmesi gerektiğini söyledi. Şimdi çok mutlu bir evliliği var, ve o zaman istihareye güvenmekle çok iyi yaptığını söylüyor.
İstihare Namazı ve Duası
İstihare, iki rekatlık bir namaz ve ardından okunan özel bir dua ile yapılıyor. Bu namaz, farz namazların dışında, nafile bir namaz olarak kılınıyor. Namaza başlamadan önce, hangi konuda istihare yapacağımızı kalbimizden geçiriyoruz, niyet ediyoruz. Mesela, “Allah’ım, şu konuda senin rızanı ve hayırlısını istiyorum” diyebiliriz. Sonra, her nafile namazda olduğu gibi, ilk rekatta Fatiha’dan sonra Kafirun Suresi‘ni, ikinci rekatta ise İhlas Suresi‘ni okuyoruz. Namazı bitirdikten sonra da ellerimizi açıp, Peygamber Efendimiz’in öğrettiği istihare duasını okuyoruz. Bu duada, Allah’ın sonsuz ilmine ve kudretine sığınıyor, O’ndan bizim için en hayırlı olanı göstermesini diliyoruz. Mesela, bir keresinde bir ev almayı düşünüyordum ve iki ev arasında kararsız kalmıştım. İki evde gerçekten çok güzeldi ve karar vermek çok zordu. İkisi için de ayrı ayrı istihare namazı kıldım ve dua ettim. Sonrasında içimden bir ses sanki bana bir tanesinin daha hayırlı olacağını söylüyordu ve onu aldım. Şu an o evde çok mutluyum.
İstihare duasının Arapça aslını okumakta zorlananlar, duanın Türkçe mealini de okuyabilirler. Önemli olan, duayı kalpten, samimi bir şekilde okumak, Allah’a içtenlikle yalvarmak. Duayı okuduktan sonra, abdestli bir şekilde, kıbleye dönük olarak yatıp uyuyoruz. İşte bu noktada, rüyada bir işaret bekliyoruz. Ama hemen belirtmek lazım ki, rüya görmek şart değil. Yani, illa ki bir rüya göreceğiz diye bir kural yok. Bazen rüya görmesek de, içimize bir his doğar, kalbimiz bir yöne doğru meyleder. Bu da bir işaret olarak kabul ediliyor. Mesela, bir arkadaşım iş değiştirmek istiyordu ve istihareye yattı. O gece hiçbir rüya görmedi, ama sabah uyandığında içinde garip bir huzur ve kararlılık hissetti. Sanki doğru kararı vermiş gibiydi. Ve gerçekten de, yeni işinde çok mutlu oldu. Sonradan düşündük ki, belki de rüya görmese de kalbine doğan o his, Allah’tan gelen bir işaretti.
İstihare namazı ve duasını, yatsı namazından sonra, gece yatmadan önce yapmak daha uygun görülüyor. Ama zorunlu değil, gündüz de yapılabilir. Önemli olan, sessiz ve sakin bir ortamda, huşu içinde namazı kılmak ve duayı okumak. Bir de, istihareyi sadece bir kere yapmak zorunda değilsiniz. Eğer ilk seferde içinize bir şey sinmediyse, bir işaret alamadıysanız, birkaç gece daha istihareye devam edebilirsiniz. Hatta, bazı alimler, yedi geceye kadar istihare yapılabileceğini söylüyorlar. Burada önemli olan, acele etmemek, sabırlı olmak ve Allah’tan gelecek işarete açık olmak. Belki de ilk seferde göremediğimiz bir şeyi, ikinci, üçüncü seferde fark edeceğiz. Belki de zamanla kalbimizdeki o şüphe bulutu dağılacak ve doğru yol kendiliğinden belirecek. Bu süreci, bir tohumun toprağa ekilip, filizlenmesini beklemek gibi düşünebiliriz. Sabırla sularsak, o tohum elbet bir gün yeşerecek. Ve şunu da eklemek lazım, bu yedi günlük süre zarfında, kalbiniz size hala bir şey söylemiyorsa, bu da bir işaret sayılabilir.
İstihare Sonrası İşaretler ve Yorumlar
İstihareden sonra, genellikle bir rüya görülmesi ve bu rüyanın yorumlanması bekleniyor. Rüyada görülen beyaz veya yeşil renkler, hayra ve olumlu gelişmelere işaret ediyor. Mesela, rüyada aydınlık bir yer görmek, ferah bir bahçede dolaşmak, güzel kokular duymak, hep hayırlı olarak yorumlanıyor. Ama bir arkadaşım, evlilik kararı öncesinde istihareye yattığında rüyasında bembeyaz bir at görmüştü. Atın üstünde de müstakbel eşi vardı ve ona gülümsüyordu. Bu rüyayı, evliliğinin çok güzel ve mutlu olacağına yormuştu. Ve gerçekten de öyle oldu, çok şükür. Ben de bir keresinde, yeni bir işe başlamadan önce istihareye yattım. Rüyamda kendimi yemyeşil bir ovada yürürken gördüm. Hava çok güzeldi, kuşlar cıvıldıyordu. Uyandığımda içimde garip bir huzur vardı. Sanki her şey yoluna girecekmiş gibi hissediyordum. Ve gerçekten de, yeni işimde çok başarılı ve mutlu oldum.
Rüyada görülen siyah veya kırmızı renkler ise, genellikle olumsuz olarak yorumlanıyor. Mesela, karanlık bir yerde sıkışmak, korkutucu sesler duymak, kötü kokular almak, pek hayra alamet sayılmıyor. Ama bu, kesinlikle o işin olmayacağı anlamına gelmiyor. Belki de, o işin şu an için hayırlı olmadığını, biraz daha beklemek gerektiğini gösteriyor. Belki de, karşımıza daha iyi fırsatların çıkacağını haber veriyor. Bir tanıdığım, bir iş ortaklığı kurmak üzereyken istihareye yattı ve rüyasında kapkaranlık bir odada tek başına kaldığını gördü. Bu rüyadan sonra, o iş ortaklığını kurmaktan vazgeçti. Sonradan öğrendi ki, ortaklık kuracağı kişi pek de güvenilir biri değilmiş. Yani, rüyası onu büyük bir hatadan korumuş oldu. Bazen de hiçbir şey hissetmeyiz ya da garip, alakasız bir rüya görürüz, mesela günlük hayatta sıradan bir olay yaşadığımızı. O zaman da bu durumu olduğu gibi kabullenmek en iyisidir.
Rüyaların yanı sıra, istihareden sonra içimize doğan hisler de önemli birer işaret. Eğer içimizde bir ferahlık, bir huzur, bir güven duygusu varsa, bu olumlu bir işaret olarak kabul ediliyor. Sanki kalbimiz “evet, bu doğru yol” diyormuş gibi. Ama eğer içimizde bir sıkıntı, bir huzursuzluk, bir şüphe varsa, bu da olumsuz bir işaret olarak değerlendiriliyor. Sanki kalbimiz “hayır, bu iş sana göre değil” diyormuş gibi. Bu hisleri doğru yorumlamak için, biraz kendimizi dinlememiz, kalbimizin sesine kulak vermemiz gerekiyor. Bir de şu var, istihareden sonra hemen bir işaret beklememek lazım. Bazen işaretler zamanla gelir, bazen de hiç gelmez. Ama yine de, istihare yapmış olmanın verdiği o manevi rahatlık, o teslimiyet duygusu bize yeter. Belki de asıl önemli olan, rüyalar veya hislerden ziyade, Allah’a güvenmek, O’na sığınmak ve her şeyin en hayırlısını O’ndan istemek. Yani asıl mesele, istihareyi yapmak, gerisini Allah’a bırakmak. Belki de o zaman, hayatımızdaki o belirsizlik bulutları dağılacak ve doğru yol kendiliğinden önümüzde belirecek.
